İnsanların vücutlarındaki yaş unsurlarını belirleyen ilk gösterge yüz şekli ve yüz hatlarıdır. Teknolojik gelişmelerin kullanılması ve Türkiye’de kullanılan tekniklerle birlikte, insanlara daha genç görüntü vermek ve bu formu kazandırmak daima mümkündür. Elbette sadece yaşlılar için değil; genç hastalar içinde farklı şekillerde yaşamak mümkündür.

İnsanların vücutlarındaki yaş unsurlarını belirleyen ilk gösterge yüz şekli ve yüz hatlarıdır. Teknolojik gelişmelerin kullanılması ve Türkiye’de kullanılan tekniklerle birlikte, insanlara daha genç görüntü vermek ve bu formu kazandırmak daima mümkündür. Elbette sadece yaşlılar için değil; genç hastalar içinde farklı şekillerde yaşamak mümkündür.

Birçok insanın aynı sorunlar gelmesi elbette normaldir. Neredeyse tamamı; ‘’yüzüme ve özellikle cildime oldukça iyi bakmama rağmen, farklılıklar keşfediyorum. Özellikle fotoğraf çekildikten sonra incelediğim zaman, farklılıkları daha net görüyorum.’’ şeklinde sorunlarla geliyor ve sorunun ne olduğunu bilmiyor.

Asıl sorun; vücudun biyolojik yaşının artmasıyla birlikte, kalp şekli olarak bildiğimiz ve yüzümüze dikdörtgen bir görüntü veren unsurların değişmesiyle birlikte, her gün gördüğümüz yüzümüzde anlık takip edemesek bile, yılların verdiği yaşlılığı bazı zamanda görmek, kusursuz olarak görünen yüzümüzün bile yaşlandığını hissetmek mümkün olmaktadır. Bunu yakalamak ve anlık takip etmek ise, neredeyse imkansız.

İlk olarak gençlikle direkt olarak bağdaştırılan yüz hatlarına bir değinelim. Her insanın yüzü çeneye doğru geldikçe daralan bir yapıda olup; üst tarafa doğru, yani elmacık kemiklerine geldiğimiz zaman genişleyen bir kalbi anımsatan şekle sahiptir. Özellikle ünlü ve dikkat çeken simalara baktığımız zaman fark edeceğimiz, her insanın aynı hatlara sahip olmamasına rağmen, temelde bir kalbi andıran yüz şekli olduğunu söylemek mümkündür.

Herkesin merak ettiği konu ise; yıllar geçtikçe neden kalp şekli dikdörtgen bir şekli aldığıdır. Bunu yerçekimi ile anlatmak mümkün olacaktır. Gençlik yıllarında yüzümüzün sıkı ve dirençli yapısı kalp şeklinin bozulmamasını sağlarken, zaman geçtikçe güçsüzleşen yüzümüzün aşağıya doğru sarktığını ve istemsiz bir şekilde dikdörtgen veya kare bir forma büründüğünü söyleyebiliriz. Bunun çaresi ise; teknolojinin kullanılmasıyla, gençlik yıllarınızdaki yüz şeklinize kavuşmanız, aynı zamanda genç bir yüze sahip olmanızla mümkün olacaktır.

Ancak çoğu insanın yaşlandıkça karşılaştığı bu dikdörtgen yüz genetiği, bazı insanlarda 30 hatta 20 yaşından itibaren boy göstermektedir. Bunun çözümünü ise; birazdan anlatacağım.

Özetleyecek olursak; kalp şeklini andıran, çekici ve sıkı bir yüze her yaşta ve zamanda sahip olmak mümkündür. Şimdi sizlere çekici ve sıkı bir yüze kavuşmanız için kullandığım tedavi yöntemlerini ve teknolojilerimden bahsedeceğim..

Her Zaman Belli Olan Elmacık Kemikleri

İnsanların yüz hatlarını belirleyen unsurların başında gelen elmacık kemiklerini daha çekici ve dolgun hale getirmek için, dolgu maddelerini kullanmaktayım. Bu maddeler içerisinde ise; en güvenilir ve sağlam olanı elbette ki, Hyalüronik Asit Bazlı dolu maddesi diyebiliriz.

Yılların verdiği aşağı doğru çekicilikle birlikte, yüzdeki şekil kaybından en fazla etkilenen bölüm elmacık kemikleridir. Yine gençleşmek istiyorsanız, işleme bu alandan başlamanız gerekiyor. Birkaç dakikalık bir işlem ve dolgunun yapılacağı elmacık kemikleriyle birlikte, yüzünüze daha önceden sahip olmadığınız çekici ve dolgun görüntüyü vermek mümkün. Fakat yeteri dozajı ayarlayamayıp, doğru işlem yapılmazsa abartıya kaçmakta olanaklar arasında.

Temel olarak yaşlanmış olan yüzlerde kullanılsa da, yapısal olarak doğuştan silik ve basık elmacık kemiklerine sahip olan insanlarda da bu tekniğin kullanılması olumlu sonuçlar sunmaktadır. Fakat burada bir noktaya değinmek gerekiyor: Kalıcı dolgu maddeleri her zaman istenmeyen sonuçları da beraberinde getirebilmektedir. Bu kötü sonuçlarla mutsuz olan sayısız insan var. Bu nedenle tavsiye etmediğimi bilmeniz gerekir.

Yanak Şekillendirme Olmazsa Olmazlardandır..

Eğer sadece elmacık kemiklerine bağlı kalarak dolgu yaptırarak istediğiniz kusursuz görüntüye ulaşacağınızı düşünüyorsanız, kesinlikle istediğinize ulaşmanız zorlaşacaktır. Çünkü yüzün alt kısmı, yani yanak kısımlarında yılların etkisiyle oluşacak çöküntü veya doluluk baskın geleceği için, tam olarak birbirini tamamlamayacaktır. Elmacık kemiklerinden sonra yanak kısmına da işlem yapmak için yeni bir yöntem kullanılmaya başlandı. Monopolar Radyo Frekans sistemi olarak kullanılan, ağzın iç bölgesinden yanaklara işlem yapılması suretiyle gerçekleştirilen işlemle birlikte, enerji akımı verilmesi sağlanıyor. Bu sayede, yüzün alt kısmı daralırken, yine kalp şekli alması sağlanıyor. Yapılan bu yenilikle birlikte, daha rahat yanak bölgesine işlemler sağlamayı elde edeceğiniz gibi; hem de yapılan tedavinin etkisinin arttığını hissedebilirsiniz.

Yapılan tedavinin etkisine bakacak olursak; yanak bölgesine iç kısımdan verilen enerji sonucunda yanak bölgesinde elastin ve kolajen üretiminin daha fazla olmasını ve artmasını sağlayarak; cildin sıkılaşması sağlanmaktadır. Aynı zamanda yağ dokusu içerisinde bulunan odacıkların sıkılaşmasına da direkt olarak etki eden bir yapı sayesinde, direkt olarak yanak bölgesinin şekil aldığını görebilirsiniz.

Sonuç olarak yaptıracağınız bu tedavi sonucunda, cildin daha fazla sıkılaştığını ve sarkmaların sonucunda aşağıya doğru biriken yağlarında daha az yer kaplamasıyla birlikte, daha genç bir görüntü elde etmek mümkün hale gelecektir. Bu sayede, daha zarif ve daha güzel bir yüz hattına ulaşmanız mümkün olmaktadır.

Son Olarak Çene Hattınızı Daha Yumuşak Bir Hale Getirmeliyiz..

Şimdiye kadar bahsettiğimiz bu iki tedavi yöntemi sonucunda, birçok hastanın olumlu sonuç alarak; kalp şeklinde bir yüz formuna ulaştığı görülmektedir. Ancak bazı zamanlarda, hastaların genetik veya yıllar boyunca değiştirilecek olan yüz şekli sonucunda köşeli görüntüden kurtulmak zorlaşabilir. Çünkü çene kısmında oldukça güçlü kaslara sahip olan hastalar için ekstran bir yöntem daha uygulanması, esas sonucu ortaya çıkartmak için yeterli olacaktır. Gece uyurken veya sert gıdaları çok fazla çiğneyerek de, bu kasların gelişmesi söz konusu olmaktadır. Çiğneme sonucunda her zamankinden daha sert bir görüntü elde edileceği için, erkeksi bir görüntüye de sahip olunması muhtemeldir.

Yani özetlemek gerekirse; elmacık kemiklerinden daralarak alt tarafa, yani yanaklara gelecek yüz şeklinizin, çeneye doğru genişlemesi sonucunda, istenilen sonuçta elde edilemeyecektir. Çenenin her zaman daha zarif ve sık görüntüye ulaşabilmesi içinde bir işlem yapılması gerekecektir. Bu konudaki en iyi teknik ise; dolgu uygulamaları olacaktır. Çiğneme kaslarının gevşemesini en iyi şekilde sağlayacak olan dolgu sayesinde, aradığınız kaliteli bir görüntüye rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Her zaman kalp şeklinde, daha sık ve daha genç bir görüntü için, doğru tekniklerin kullanılması sonucunda gerçekleştirilecek işlemler yeterli olacaktır.


İnsanların vücutlarındaki yaş unsurlarını belirleyen ilk gösterge yüz şekli ve yüz hatlarıdır. Teknolojik gelişmelerin kullanılması ve Türkiye’de kullanılan tekniklerle birlikte, insanlara daha genç görüntü vermek ve bu formu kazandırmak daima mümkündür. Elbette sadece yaşlılar için değil; genç hastalar içinde farklı şekillerde yaşamak mümkündür.